Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GERCEK HACKING SITESI
 
AnasayfaAnasayfa  PortalliPortalli  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 İmParatorLuK ŞeHRi İzniK

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




İmParatorLuK ŞeHRi İzniK Empty
MesajKonu: İmParatorLuK ŞeHRi İzniK   İmParatorLuK ŞeHRi İzniK EmptyC.tesi Ocak 19, 2008 8:12 pm

İMPARATORLUKLAR ŞEHRİ İZNİK
Bizans ve Roma İmparatorlukları zamanında Nicaea (Grekçe νικαεα) adını taşıyan bugünkü İznik şehri İÖ 316 yılında Antigonia adı ile kurulmuş ancak İÖ 301 yılında şehri ele geçiren Lysimachus bu yeri geliştirerek şehre karısının ismi olan Nicaea adını vermiştir.
Kuruluşundan itibaren Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı İmparatorluklarının tarihinde önemli bir yer edinmiş olan İznik şehri, bütün bu medeniyetlerin derin izlerini büyük eserlerini ve anıtlarını koynunda saklamaktaydı.
Hıristiyanlık tarihinin meşhur 1.Konsil'i, İS 325 yılının Mayıs ayında İmparator Konstantin ve aralarında Arius'ün de bulunduğu 318 din adamının iştiraki ile İznik'te toplanmıştır. Arius'ün öldürülmesi ve Hıristiyanlık için önemli kararlara varılmasıyla sonuçlanan 1. Konsül'ün yapıldığı Senatus adı verilen Bizans Sarayı halen İznik gölünün mavi sularının altında bulunmaktadır.
Bu devirlerde suyolları, mabet ve anıtlarıyla çok mamur bir hale gelmiş olan Nicaea, surlarının mükemmelliği sayesinde 8. yüzyıldaki Arap akınlarına karşı kendisini koruyabilmiştir.
MS. 787 yılında Ortodokslar arasında Aziz Tasvirleri meselesinden çıkan anlaşmazlık üzerine İznik'te 350 Metropolit ve Rahibin katılması ile 7. Konsül toplandı. Bizans İmparatoriçesi İrini'nin temsilcilerinin de bulunduğu 7. Konsül sonucunda Aziz resimlerini tahrip edenlerin fikirleri, yeni İkonolozma felsefesi ret edildi. İşte bu toplantının yapıldığı Ayasofya adlı Bazilika, halen İznik şehrinin bütün şehrini çeken mozaik ve freskleriyle bir müze halinde canlı bir tarih tablosu şeklinde durmaktadır. Asırlar boyunca Bizans İmparatorluğu'nun büyük ve zengin şehirlerinden biri olarak kalan Nicaea 1065 yılındaki depremde büyük zarar görmüştür.
1071 Yılında Türklerin Malazgirt Meydan Savaşını kazanması üzerine bütün Anadolu gibi İznik'in de kaderi değişmiş, Selçuk orduları kumandanı Kutalmışoğlu Süleyman Paşa tarafından 1080 de zapt edilerek kurduğu devletin başkenti yapılmıştır.
1147 senesinde Selçuklu devletinin yıkılması üzerine şehir tekrar Bizanslıların eline geçmiştir. Haçlı ordularının İstanbul'u işgal etmeleri karşısında 1206'da Teodor Laskaris kendisini Nicaea da imparator ilan ederek burayı Bizans İmparatorluğunun din ve kültür merkezi haline getirmiştir.
1299 Yılında Söğüt'te kurulan Osmanlı Devleti büyümeye başlayınca şehrin surları önünde Türk askerleri belirmekte gecikmemiştir. 1331 senesinde Orhan Gazi, şehri eline geçirmiş ve burasını Osmanlı Devletinin başkenti yapmıştır. 7.Konsül'ün toplandığı Ayasofya camiye çevrilerek, büyük bir manastır da ilk Osmanlı medresesi haline getirilmiştir. Şehrin İznik adı ile anılmaya başlanması da bu tarihlere rastlar.
Yıldırım Beyazıt'ın Ankara'da Timurlenge yenilemesi sonucunda İznik şehri 1402'de Timur ordularının yağmasına uğramıştır. Ancak 2.Murat devrinde İznik, tekrar ve ebedi olarak Türk hâkimiyetine kavuşarak bu defa medeniyet âleminde çiniciliğin merkezi olmak şerefini kazanmıştır. Bu sebeple şehir Çini Maçını Rumi veya Çinizlik adları ile de anılmıştır.Bursa'daki Yeşil Camii ve Yeşil Türbe ile İstanbul'daki Rüstem Paşa Camii, Topkapı sarayında Altın Yolu, 3.Murat Dairesindeki çiniler hala canlılığını koruyan İznik çinileridir.
Bu gün ormanlıların ortasındaki sihirli gölün kıyısında bir mavi nazarlık gibi insanı etkileyen güzel İznik, şehri çeviren kırmızı surların içinde ışıkları semaya akseden yeşil minareli camii ve diğer anıtları ile dünya çapında bir tarih hazinesi halindedir
Tarihi binalar
Ayasofya Kilisesi (İznik)
İznik Kilisesi (İznik)
Zoimesis Tes Theotokos (İznik)
Aziz Tryphonos Kilisesi (İznik)
Sarı Saltuk türbesi (İznik)
Yeşil Cami (İznik)
Nilüfer Hatun İmarethanesi/ İznik Müzesi
Camiler
Ayasofya Camii (Haigha Sophia Kilisesi-İznik)
Eşrefzade Camii (İznik)
Mahmut Çelebi Camii (İznik)
Yeşil Cami (İznik)
Şeyh Kudbettin Camii (İznik)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




İmParatorLuK ŞeHRi İzniK Empty
MesajKonu: Geri: İmParatorLuK ŞeHRi İzniK   İmParatorLuK ŞeHRi İzniK EmptyC.tesi Ocak 19, 2008 8:12 pm

İZNİK TARİHİ
İznik İlçesi, dünyada eşine az rastlanan ve bütünüyle "açık hava müzesi" olan tarihi ve antik bir şehirdir. Yaz kış demeden, adeta bereket saçan verimli toprağı, kendine özgü iklimi ve doğal güzelliği nedeniyle, tarihin her döneminde insanlığın ilgi odaklarından biri haline gelmiştir.

İznik'in tarih öncesi çağlardan beri iskân gördüğünü ve çok eski bir tarihte kurulduğunu çevresindeki Prehistorik buluntulardan ve yörede bulunan bol miktardaki höyüklerden anlamaktayız. İznik, Makedonya Kralı Büyük İskender'in kumandanlarından Antigonius Monophthalmos tarafından M.Ö. 316'da kurulmuştur. Bu çağın geleneklerine göre, kurucusu Antigonius nedeniyle de "Antigonia" adını almıştır. Makedonya imparatoru Büyük İskender'in mirasçıları, General Antigonius ve General Lysimakhos, İmparatorluğu egemenlikleri altına almak için birbirleri ile savaştılar. Lysimakhos, M.Ö. 301'de Antigonius'u mağlup etti ve kenti yönetimi altına alarak, o dönemin geleneklerine göre kente sevgili karısının adı olan Nicaea adını verdi.
Yörede egemen olan Bithynia Kralı Zipoites, M.Ö. 279'da Nicaea'yı ele geçirdi. Nicaea bir süre Bithynia Krallığına başkentlik de yaptı. Adına altın sikkeler basıldı ve bundan böyle tarihte "Altın Şehir" unvanı ile anıldı. Nicaea Bithynia Krallığı İle Roma İmparatorluğu arasında uzun yıllar devam eden savaşlara sahne oldu. Sonuçta, Bithynia ordusu, General Lucullus komutasındaki Roma ordusuna yenildi ve bu güzel göl kentine Nicaea adı verildi.
Üç kıtada geniş sınırlara dayanması nedeniyle her konuda güçlüklerle karşılaşan Roma İmparatorluğu, M.S. 476 yılında Doğu ve Batı Roma İmparatorluğu olarak ikiye ayrılınca, İznik sonradan Bizans adını alan Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde kaldı. Nicaea Bizanslıların elinde büyük imar gördü. Şehirde kiliseler, su yolları ve sarnıçlar yapıldı. Selçuklu Sultanı Alpaslan'ın Bizans ordularını Malazgirt'te 1071'de yenmesinden sonra, Selçuklular XI. yüzyılın sonlarında Bizans içlerine kadar yürüdüler. Kutalmışoğlu Süleyman Şah, 1075 tarihinde Nicaea'yı aldı ve 1080 yılında Selçuklu devletinin başkenti yaptı. Adını da Nicaea'nın izi anlamında "İznik" olarak değiştirdi. Böylece İznik, Anadolu'da ilk Türk başkenti oldu. 600.000 kişilik I. Haçlı Ordusu Godefroy De Bouillon'un başkomutanlığında 1097 Mayısında İznik'i kuşattı. Çetin savaşlardan sonra Türkler 1097 Haziranında şehri Bizanslılara teslim ederek yağmalanmasını önlediler. Haçlıların İznik'i alıp Bizanslılara bırakmasıyla 2. Bizans dönemi başlamış oldu. Selçuklu Türkleri, şehri ancak 22 yıl kadar ellerinde tutabildiler. IV. Haçlı Seferine katılan Latinler, Anadolu içlerinde kan dökmektense Konstantinopolis’i (İstanbul'u] yağmalamayı yeğlediler ve burayı işgal edip Latin İmparatorluğunu kurdular (1204). Bizans'ın saltanat soyu Theodoros Lascaris, İznik'e kaçtı ve burada imparatorluğunu ilan etti. İznik, böylece 57 yıl boyunca başkenti Latin İşgali altında olan Bizans İmparatorluğu’nun yönetim merkezi oldu. Bu dönemde surlarda önemli onarımlara girişildi ve surların önüne bir ön duvar (ön sur) inşa edilerek şehrin korunması güçlendirildi.

Başkent İznik'te Theodoros Lascaris'den sonra dört imparator tahta çıktı. Sonuncu olan VIII Michael (1259–1282), 1261 yılında Konstantinopolis’i' (İstanbul) yeniden ele geçirerek Latin İmparatorluğu'na son verdi. Böylece Konstantinopolis yeniden Bizans İmparatorluğu’nun başkenti oldu.

Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk dönemlerinden itibaren İznik, ilgi çekici bir merkez olarak hep fethedilmek İstendi. Osman Bey zamanında bu önemli kenti ele geçirmek amacıyla seferler düzenlenmişse de, İznik ancak Sultan Orhan Bey (1326–1362) zamanında 1331 tarihinde fethedildi. Böylece İznik 234 yıllık bir aradan sonra yeniden Türk idaresine girmiş oluyordu. Özellikle II. Murat ve Çandarlılar döneminde şehir tepeden tırnağa İmar edildi ve birçok cami, medrese, han, hamam vs. bu dönemde yapıldı. İznik, İstanbul'dan Anadolu'ya uzanan sefer ve kervan yolunun üzerinde önemli bir durak ve konaklama merkezi oldu. Keza XIV-XVl. yüzyıllarda İznik, Türk kültür hayatında önemli bir yere sahipti. Birçok ulema ve şairin yetiştiği bir kültür merkezine dönüşmüştü. Çağın en ünlü âlimleri İznik'teki medreselerde ders vermeye başlamışlardı. Bu yüzden de İznik'e "Ulema Yuvası" (Âlimler Diyarı) da denmiştir.

İstanbul'un fethi ve Anadolu'daki Osmanlı egemenliğinin pekişmesinden sonra, İznik'in önemi azaldı. Diğer taraftan Kara Halil Paşa'nın idamı, Çandarlı ailesinin nüfuzunun sarsılmasına sebep oldu. Şehrin köklü ve zengin aileleri de İstanbul'a göç etmeye başlayınca İznik gerileme sürecine girerek XVI. yüzyıl sonlarından itibaren boşalmaya ve eski zenginliğini kaybetmeye başladı.

Sonuç olarak çeşitli dönemlerin askeri, siyasi, dini, sosyal ve kültürel yaşam biçimlerini bize yansıtan birçok uygarlığın kalıntılarını günümüze taşıyan ve buram buram tarih kokan İznik, yoğun imar faaliyetlerine sahne oldu ve kentte çok sayıda abidevi yapılar inşa edildi. İznik her dönemden devraldığı mimari mirası ile bir açık hava müzesi niteliğini hala korumaktadır. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarının arkeolojik ve etnografik kalıntılarıyla bütünleşmiş durumdadır.

Güney Marmara bölgesinde kendi adını verdiği gölün doğusunda kurulmuş ve turistik bir ilçe olan İznik'in bağlı bulunduğu Bursa iline uzaklığı 85 km. Rakımı 85 metre, yüz ölçümü 753 km2, toplam nüfusu ise 44.690'dır. Bağlı iki kasaba ve 37 köyü mevcuttur. Halkın temel geçim kaynağı tarımdır. Netice itibariyle İznik,
- Kendine özgü iklimiyle,
- Yaz-kış demeden bereket saçan toprağıyla,
- Doğal güzelliğiyle,
- Tarihi ve kültürel zenginliğiyle,
- Her türlü sebze ve meyvenin yetiştiği bir kent olmasıyla, (Adeta bir sebze ve meyve ambarı)
- Adını verdiği gölüyle,
- Dünyaca meşhur çinileriyle,
Turizm sektörü açısından son derece önemli bir merkezdir. Yeşil dokusu, zeytinlikleri, bağları ve bahçeleriyle adeta bir cenneti andırmaktadır. Günümüze kadar ayakta duran anıtsal eserleriyle hemen herkeste hayranlık uyandırmaktadır.

I. ve VII. EKÜMENIK KONSİLLER

İznik, Hıristiyan âlemi açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Zira ilk ekümenik Konsil, M.S. 325 tarihinde 218 piskoposun katılımıyla burada yapılmış ve Hıristiyanlık dinine hayat veren ve "İznik Yasaları" adıyla bilinen 20 maddelik karar Senatus Sarayında alınmıştır. İmparator I. Constantinus'un huzurları ile yapılan I. Konsil şiddetli tartışmalara sahne olur. İskenderiyeli din adamı Arius’ün "Hz. İsa'nın sadece bir insan olduğu ve tanrıdan dünyaya gelmediği" şeklindeki kısa sürede taraftar toplayan tezi, toplantıya katılan piskoposları çileden çıkarır. Sonuçta bugün de savunulan Hz. İsa'nın tanrının oğlu olduğuna dair sav kabul görür. Arius ve arkadaşları toplantıdan kovulur. VII. ve son Ekümenik Konsil 787 tarihinde İznik'teki Ayasofya Kilisesi'nde yapılır. Kısacası İznik Hıristiyanlık açısından önemli bir dini cazibe merkezidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İmParatorLuK ŞeHRi İzniK
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: EĞİTİM ÖĞRETİM :: ÖDEVLER-
Buraya geçin: